9 Şubat 2009 Pazartesi

40 Yaş Üstü Kadınlar

Andy Rooney der ki: Yaşım ilerledikçe, en çok 40 yaşını aşmış kadınlara değer vermeye başladım. İşte bunun sebeplerinden bir kaçı.

40 yaşını geçmiş bir kadın asla sizi gecenin bir yarısı uyandırıp 'ne düşünüyorsun?' diye sormaz. Umurunda değildir çünkü ne düşündüğünüz.

40 yaşını aşmış bir kadın TV deki maçı seyretmek istemiyorsa, söylene söylene TV'nin karşısında yanınızda oturmaz. Yapmak istediği bir şeyi yapar. Ve bu genellikle daha enteresan bir şeydir.

40 yaşını aşmış bir kadın kendini yeterince iyi tanır ve kendinden emindir. Kim olduğunu, ne olduğunu, ne istediğini, ve kimden istediğini bilir.

40 yaşını aşmış çok az kadın onun hakkında ya da yaptıkları hakkında ne düşündüğünüzü önemser.

40 yaş üstü kadın çoğunlukla büyük aşklara, ömür boyu sürecek bağlılıklara doymuştur. Hayatında en son ihtiyacı olduğu şey bir başka mız mız, devamlı söylenen, ne yapacağına karışan, yapışkan bir aşıktır.

40 yaşını aşmış kadın, ağırbaşlıdır. Bir operanın ortasında ya da pahalı bir restoranda sizinle çığlık çığlığa kavga etmesi çok nadirdir. Ha tabi hak ettiyseniz, sizi vururken de hiç tereddüt etmez, sonuçlarına katlanmayı da planlayarak.

40 yaşını aşmış kadın övgüler yağdırmakta çok bonkördür, çoğu hak edilmemiş bile olsa. çünkü takdir edilmemenin ne olduğunu iyi bilir.

40 yaşını aşmış kadın sizi bayan arkadaşlarıyla rahatlıkla tanıştıracak kadar kendine güvenir. Daha genç bir kadın, en iyi arkadaşını bile görmezlikten gelebilir, yanındaki adama güvenmediği için.

40 yaşını aşmış bir kadın Kıpkırmızı bir ruj sürdüğünde bu ona çok yakışır. Ama daha genç kadınlarda böyle değildir. Çiğ durur.

40 üstü kadınlar açık sözlü, doğrucu ve dürüsttürler. Onun için ne anlam taşıdığınızı merak etmenize gerek yoktur.

Ne kadar geri zekalı olduğunuzu bir çırpıda açık açık söyleyiverir. eğer bir geri zekalı gibi davrandıysanız.

Kadınlar yaşları ilerledikçe medyumlaşırlar. Ona günah çıkarmanıza Hiç gerek yoktur. Onlar her haltınızı bilirler..

Evlilik İle İlgili İlginç Sözler

Padişahın Kızını Almaktan Daha İyi Bir Şey Var; Padişahın Kızını Verseler De Almamak!
(Keloğlan'dan)

Bir sürü erkek başarısını ilk karısına borçludur.
İkinci karısını da başarısına..
(Jim Backus)

Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş bir gelecektir.
Bir çok kadın ya evlidir,
ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir
ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.
(Simone de Beauvair)

Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri için,
kadınlar ise meraktan evlenirler.
İkisi de hayal kırıklığına uğrar.
(Oscar Wilde)

Bekar erkekler kadınlar hakkında evli erkeklerden daha çok şey bilirler.
Eğer bilmeselerdi,
Onlar da evlenmiş olurdu.
(H.L.Mencken)

Erkeklerin aklı. ev kadını arar
ama kalbi ve hayal gücü başka özellikler peşindedir.
(Goethe)

Kadın peşinde koşmanın zararı yoktur
zarar veren onları yakalamaktır.
(Jack Davis )

Kesinlikle evlen! Karın iyiyse mutlu,
kötüyse filozof olursun.
(Socrates)

Kadınlar güçsüz olana kendini bir ödül,
güçlü olana bir eşya gibi sunar.
(Cesare Pavese)

Erkek evlenene kadar eksik bir erkektir.
Ve evlendiğinde artık bitmiştir.
(Zsa Zsa Gabor )

Namuslu adam erken evlenir, akıllı adam hiç evlenmez.
(Cervantes)

Evlilik aşkın mezarıdır.
(Stendhal)

Bir evliliğin geleceği, ilk gecenin sabahından belli olur.
(Balzac )

Sevmeden evlenmek, inanmadan ibaret etmek gibi alçakcça bir iştir.
(Çehov)

Aşksız evlilik, evliliksiz aşkı dogurur.
(Benjamin Franklin)

Evlenme davaya benzer; mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır.
(Balzac)

Her evli çiftte, en az biri budaladır.
(Fielding)

Evlenmenin iyisi olur, ama nefisi olmaz.
(La Rouchefoucauld)

Evlilik, bekarların özlediği ve dulların kaçtığı bir şeydir.
(F.K. Knowles)

Bütün trajediler ölümle biter; bütün komediler evlilikle.
(Byron)

Evliliğe kutsallık veren aşktır.
(Tolstoy)

Aşk genellikle bir evlilik mevyesidir.
(Moliere)

Evlilik erkeklerin özgürlüklerini, kadınların mutluluklarını ortaya koydukları bir piyangodur.
(Madame de Rieux)

Kadın evlenmeden önce, erkek evlendikten sonra ağlar.
(Polonya Atasözü)

Aşk, evliliğin şafağı, evlenme aşkın akşamıdır.
(De Finod)

Evlilik, hiçbir pusulanın islemediği derin bir okyanustur.
(Heine)

Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir.
(Danimarka Atasözü)

Evlilik, üstünde bütün kadınların anlaştığı, bütün erkeklerin de anlaşamadığı bir konudur.
(Oscar Wilde)

Erkek, evlendiğinin ertesi günü kendini yedi yaş daha kocamış bulur. (Bacon)

Şahane bir evde kavgacı bir kadınla oturmaktansa, tavan arasında yalnız başına oturmak daha iyidir.
(Simonider)

Savaşa giderken bir, denize girerken iki, evlenirken üç defa düşün.
(Rus Atasözü)

27 Ocak 2009 Salı

Güzel Sözler

Güzelliği bulmak için, tüm dünyayı dolaşsak da, onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız.
R.W. EMERSON

Güzel Sözler

"Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar."
NEWTON

Sevgi Öyküsü: Li-li

UZUN YILLAR önce, Çin'de Li-li adında bir kız yaşıyordu. Günler günleri, yıllar yılları kovaladı ve çoğu genç kız gibi Li-li de günün birinde bir delikanlıyla evlendi.

Li-li'nin kocası zengin biri olmadığı gibi, ailesine karşı sorumlulukları na dikkat eden biriydi de. O yüzden, Li-li'nin evi kocasıyla birlikte dul kayınvalidesi ile de paylaşması gerekiyordu.

Gelin görün ki, aylar geçtikçe, Li-li kayınvalidesiyle geçinmenin çok zor olduğunu anlamaya başladı. İkisinin de kişiliği çok farklıydı ve bu yüzden sık sık kavga ediyorlardı. Kavgalar gitgide o kadar şiddetlenmişti ki, konu komşu da evde olup bitenlerden haberdar olmaya başlamıştı.

Birkaç ay daha böyle geçtikten sonra, Li-li bu işin böyle gitmeyeceğinden iyice emin haldeydi. Bu durumun annesi ile eşi arasında kalan kocası için evliliği cehenneme çevirdiğini de görüyor; eşi için de üzülüyordu.

Li-li, bir çare bulabilme ümidiyle, baba tarafından aile dostları olan bir baharatçıya gidip derdini anlattı. Baharatçı, Li-li'yi, bu işin kesin çözümünün kayınvalideyi ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Ama bu işi farkettirmeden halletmesi gerekiyordu. O yüzden, değişik bitkilerden hazırladığı bir ekstreyi Li-li üç ay boyunca azar azar kaynanası için yaptığı yemeklere koyacaktı. Zehir az az verilecek, böylece kayınvalideyi Li-li'nin öldürdüğü anlaşılmayacaktı . Yaşlı baharatçı, Li-li'ye, bunun için, zehiri azar azar verdiği üç ay içinde şüphe verici davranışlardan, özellikle kayınvalidesine karşı sert kavgalardan kaçınmasını tavsiye etti. Üç ay için sabredip kayınvalidesine olabildiğince iyi davranmalıydı Li-li.

Baharatçının hazırladığı zehir ekstresini de alarak sevinç içinde eve dönen Li-li, baharatçının önerdiği planı adım adım uygulamaya başladı. Her gün en güzel yemekleri yapıyor, kayınvalidesinin tabağına zehiri azar azar damlatıyor, bu arada ona iyi davranmayı ihmal etmiyordu.

Onun bu iyi muamelesi kayınvalideyi de etkilemiş, gün gün ona daha iyi davranmaya, haftalar geçtikçe de ona kendi kızı gibi sevgi ve ilgi göstermeye başlamıştı. Evde artık barış rüzgârları esiyordu.

Bu durum karşısında, Li-li yaptıklarından utanmaya başladı. Kayınvalidesinin aslında pek de kötü biri olmadığını, bilakis pekâlâ iyi bir insan olduğunu düşünmeye başlamıştı. Ama, yemeğine azar azar damlattığı zehirler yüzünden onun ölmesi de an meselesiydi artık.

Vicdan azabı içinde kıvranan Li-li, yaptıklarından pişman vaziyette yine baharatçıya gitti ve bu kez, verdiği zehiri kandan temizleyecek bir iksir yapması için kendisine yalvardı. Artık yaşlı kadının ölmesini istemiyordu.

Yaşlı baharatçı, Li-li'nin bu yalvarmaları karşısında kahkahalarla gülmeye başladı. Li-li ise çok ciddiydi ve zehirin tesirini vücuddan atacak bir ilaç yapmasını ısrarla istiyordu.

"Ah Li-li!" dedi baharatçı, "Sana zehir diye verdiğim şey, vücudu güçlendiren bazı bitki özlerinin bir karışımıydı yalnızca. Çünkü, asıl zehir ikinizin kafasındaydı. Sen ona iyi davrandıkça bu zehir dağıldı ve yerini sevgi ve anlayışa bıraktı."

Güzel Sözler

Toprakta biten güller solar gider.
Gönülde biten güller ise kalıcı ve hoştur.....

2 Aralık 2008 Salı

Erkekler neden aldatır? Kadınlar neden aldatır? Aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?

Erkek ya da kadın fark etmez. Peki ama aldatmayı sadece cinsel dürtülerle açıklayabilir miyiz?

Sık sık akla gelen ama insanın başına geldiğinde, kişiye kendini neye uğradığını şaşırtan tarihin en eski suçlarından aldatma neden yapılır, çiftler birbirini neden aldatma ihtiyacı hisseder ve en önemlisi aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?

İşte kadın ve erkeğin aldatma nedenleri ve bu ’suç’un yapıldığını anlamanın yolları…

ERKEKLER NEDEN ALDATIR?

  • Cinsellik üzerine kurulu ilişkiler yaşamayı yaşam tarzı haline getirmişse.
  • Duygusal anlamda boşluk yaşıyorsa.
  • Kadınlar tarafından ilişkinin içine çekiliyorlarsa.
  • Cinsel dürtüler.

    KADINLAR NEDEN ALDATIR?
  • Duygusal boşluk yaşıyorlarsa.
  • Varolan ilişkilerinden ayrılmakta zorluk çekiyorlarsa.
  • İçlerinde büyük dalgalanmalar yaşıyor ve ilişkilerini devam ettirmekte zorlanıyorlarsa.
  • İntikam.

    ALDATILDIĞINIZI NASIL ANLARSINIZ?
  • İş hayatında birdenbire yükselir, “Sana neler alacağım sevgilim” bak bu daha başlangıç deyiverirse.
  • Cep telefonuna her mesaj gelişinde ‘Bilgi Hattı maç skoru yolluyor, yeter artık’ diye şikayet ediyorsa.
  • Telefon defterindeki erkek arkadaş numaralarında garip bir artış gözleniyorsa.
  • “Bugüne kadar bileklerinin hiç bu kadar kalın olduğunu fark etmemiştim”, “göğüslerin de sanki ufalmış gibi geldi bana” gibi yorumlar yapmaya başladıysa.
  • Ona ‘neredesin’ diye sorduğunuzda “Jandarma mısın kardeşim” diyerek sizi azarlar ve işi kavgaya kadar götürürse.
  • Akşam eve geç geldiğinde “Bıktım bu toplantılardan artık” diyerek oflayıp pufluyor, “Gel seninle şöyle başbaşa bir tatile çıkalım haftaya” diyor ve asla o tatil programı bir türlü gerçekleşemiyorsa.
  • Sürekli sizin onu aldattığınızdan paranoyaklık derecesinde şüpheleniyor ve sizin ona sormanız gereken soruları tüm incelikleriyle o size soruyorsa.
  • Cep telefonu sesi sürekli kısıksa.
  • Telefonu kapalıysa.
  • Birdenbire spora gitmeye başlamışsa.
  • Eğer bunlardan bir ya da birkaçı başınıza gelmişse, kesin olarak aldatıldığınız anlamına gelmese de şüphe etmeye başlayın.
  • 1 Aralık 2008 Pazartesi

    Bazı Kadınlar ve Bazı Erkekler

    Bazı kadınlar vardır. Baktığınızda kaşından gözünden başka şeyler görürsünüz yüzünde. Cinselliklerini çekmişlerdir gözlerine kalem diye. Başkadır bakışları. Hatta tüm halleri.Dişilik değildir , daha başka bir haldir sanki. Buram buram cinsellik kokarlar. Kıyafet değil cinselliklerini giymiş sanırsınız üstlerine. Açık veya kapalı giyinmekle ilgisi yoktur bunun. Dokunamasanız bile bakışlarınız ulaşır bedenlerine. Gezinir rahatlıkla kuytu köşelerinde. Bazı kadınlar salt cinselliklerini verir size.

    Bazı kadınlar vardır. Yoldan geçerken takılır gözleriniz. Dizine yatıp ruhunuzu ellerine bırakasınız gelir. Teninin sıcaklığında erir gidersiniz. Dingindirler, savaşmazlar dünya ile.Gözlerinin içinde bir kadının binbir halini görürsünüz. Erkek olmanın binbir halini de size yaşatırlar. Sıcaktır, şefkatlidir, bağışlayıcıdır, dişidir. Ne giyerlerse giysinler cinsellikleri değildir üzerlerindeki. Kadın olarak vardırlar, cinsellikleri sadece erkeklerine özeldir, size kapalıdır, göremezsiniz. Plajda bikinili bile olsalar ''kapalı'' kadınlardır onlar. Siz ulaşamazsınız kendileri gelmedikçe.Bazı kadınlar ''kadın''dır.

    Bazı kadınlar vardır. Hoyrattır. Acıtır.Mahveder dokunduğu yeri. Erkeğinin sahip olduklarına önem verir sadece. Ondan aldıklarına bakar, erkeğin kendisi hiç önemli değildir. Bir şey veremeyecek duruma geldiğinde ona sırtını dönmesi kolay olur bu nedenle. Hayatı paylaşmasını bilmez bazı kadınlar. Mal paylaşımını hayatı paylaşmak sanırlar çünkü.

    Bazı kadınlar vardır yine. Hayatın yükünü taşır. Yüzündeki her çizgi ayrı bir hüznü anlatır. Bilmez başka türlüsünü. Eştir, anadır, kadındır birileri için. Kendisi için kocaman bir ''sıfır'' olduğunu dert sahibi olunca görür o kadınlar.

    Bazı kadınlar vardır. Yüzüne bakınca gördüğünüz sadece falanca şirkettir. Okumuş , eğitimli, kariyer sahibi ama erkeksiz kadınlardır. Bakışlarında görürsünüz bir erkeğe teslim olmayacaklarını. Hayatlarında bir çocuğun kahkahası olmayacaktır hiçbir zaman. İçlerindeki kadının ümitsiz isyanını da görürsünüz o bakışlarda.

    Bazı erkekler vardır. Baktığınızda gördüğünüz sadece bir tomar paradır. Paradan başka bir şeye sahip olamayacak kadar acizdirler o erkekler. Emek vermeyi bilmezler. Paraları kadar sahip olmak isterler herşeye. Paraları yoksa kocaman bir ''hiç'' tirler.

    Bazı erkekler vardır. Hastadır ruhu. Zindan ederler hayatı etraflarına. Koca olamazlar, baba olamazlar, sevgili olamazlar. İlk zamanlar sıcacık sevgi dolu bir erkek sanırsınız. Hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkar canavar. O pençelerin ruhunuzu nasıl ve neden kan içinde bıraktığını anlayamazsınız bile. Kurtulmanıza da izin vermez bazen. Ondan güçlü olmanıza izin vermez. Yoketmek zorundadır. Ruhunuzu öldürür o erkekler.

    Bazı erkekler vardır. Kullanır sizi. Emeğinizi, sevginizi kullanır. Almasını bilirler sadece. Sevgi veremezler. Hayatı paylaşmazlar. O kadar nazik ve yakışıklıdır ki bile isteye teslim olursunuz. Verdikleriniz tükenince giderler, anlayamazsınız neden terkedildiğinizi.

    Bazı erkekler vardır. Erkektir, babadır, eştir, sevgilidir. Belki zengin değillerdir ama göğsüne sokulduğunuzda dünyanın en mutlu kadını olursunuz. O erkeklerin kendileri hazinedir ve siz ''bilirsiniz' ' bunu. Bakışlarında bütün dünyayı görürsünüz. Ellerini güvenle tutarsınız. Siz hayatısınızdır, bilirsiniz. Ruh eşinizdir, hissedersiniz. Bazı erkekler gerçek bir ''erkek'' tir.

    27 Kasım 2008 Perşembe

    Çift Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?

    1.Konuşmaya başladığında, aynı fikirde olduğunu kanıtlarcasına neşe içinde cümleyi
    tamamlayan o oluyorsa ya da aynı şeyi sen de yapıyorsan,
    2. Yemeye çıktığınızda ne yiyeceğini tahmin ediyor ve senin yerine sipariş verebiliyorsa,
    3. Futbol maçlarından sonra hasta olmaması için üzerine kalın bir şeyler giymesini söylemekten
    kendini alıkoyamıyorsan,
    4. Kalabalık bir grup içinde o senin yanından ayrılmıyor, senin söylediklerini dikkatle dinliyorsa,
    5.Onun zevkleri hakkındaki olumsuz eleştirini bile ona rahatlıkla söyleyebiliyorsan, o da
    çekinmeden aynısını sana yapabiliyorsa,
    6.Cep telefonuna senin numaranı kendi bulduğu lakabınla kaydettiyse,
    7.Dikkati her daim üzerindeyse, bulunduğun ruh hallerini çok iyi anlıyor,seninle konuşmaya ve
    seni anlamaya çalışıyorsa,
    8. Arkadaşların, onun hakkında konuşurken çok daha özenli ve dikkatlilerse,
    9. Ona kıyafet seçmek ya da beraber alışverişe çıkmak hoşuna gidiyorsa,
    10.Yalnızken karşılaştığın bir arkadaşın, onu senin yanında göremediği için şaşırıyor ve nerede
    olduğunu sırıtarak soruyorsa,
    11.Sizin şarkınız çalmaya başladığında, gözlerinin içi gülmeye başlıyor,sana dönüp
    gülümsüyorsa (hele ki bu, çok romantik bir aşk parçasıysa),
    12. Sana eski kız arkadaşlarından bahsetmeye çekiniyor, gerekli durumlarda konuyu en kısa
    haliyle özet geçip bunu da utana sıkıla yapıyorsa,
    13. Kazayla birbirinize dokunduğunuzda uzun süre kendinize gelemiyor ve bir domates gibi
    kızarıyorsanız,
    14. Arkadaş grubundaki erkeklerden seni kıskanıyor ve mümkün olduğunca baş başa
    buluşmalar ayarlamaya çalışıyorsa,
    15. İkinizin de cümleleri, 'ben' yerine 'biz' ile başlıyorsa,
    16. Kendini kötü hissettiğin anlarda bir tek onu görmek sana iyi geliyorsa,
    17. Sık sık seni arıyor ve nasıl olduğunu merak ediyorsa,
    18. Sana bir derdini anlatmaktan çekinmiyorsa,
    19. Birbiriniz hakkında, çocukluğunuzda başınızdan geçen üzüntülü veya neşeli olaylar da dahil
    olmak üzere bir dolu bilgiye sahipseniz,
    20. Arkadaşlarının 'siz beraber misiniz' tarzı sorularına, ne 'evet' ne de 'hayır' diyebiliyor,
    hemen yüzün kızarıveriyorsa,
    21. Gömleğinin yakasını yamuk gördüğünde bir refleksle düzeltiyor, sonra da seni 'yanlış' anlar
    düşüncesiyle yaptığından utanıyorsan,
    22. Onunla, yemeğini, eşyalarını ve hatta harçlığını paylaşmaktan çekinmiyorsan, o da sana
    karşı aynı şekilde davranıyorsa,
    23. Süslenip püslenip arkadaşlarınla buluştuğun bir gün, hiç çekinmeden herkesin içinde sana
    iltifatlar yağdırıyor ve seni şımartıyorsa,
    24. Onun erkek arkadaşlarının sana karşı daha nazik olduklarını, özellikle konuşurken seçtikleri
    kelimelere ekstra dikkat ettiklerini hissediyorsan,
    25. Kız arkadaşların, onun hakkında kötü bir şey söylememek için çaba sarf ediyorlarsa (ki
    hatasız kul olmaz, unutma),
    26. Kimsenin bilmediği sırrını tek bilen o ise, o da şimdiye kadar kimselere söylemediği özelini
    bir tek seninle paylaştıysa,
    27. Birbirinize sık sık, belki de hiç gerçekleşmeyecek en tatlı hayallerinizden bahsediyorsanı z,
    28. Ufak tefek anlaşmazlıkları nızı yakın arkadaşına anlattığında o bunu hiç ciddiye almıyor ve
    nasılsa barışacaksınız gözüyle bakıyorsa,
    29. Arkadaşlarına ondan bahsederken 'o' demen yetiyorsa, onlar da bahsedilenin kim olduğunu
    gayet iyi biliyorlarsa,
    30. Tek başına yapmaktan en keyif aldığın şeylerde artık eski tadı bulamıyor, onunla yaptığın
    her şey sana daha eğlenceli geliyorsa...

    Sen ve O Gerçekten aşıksınız demektir! Geçmiş olsun...

    24 Kasım 2008 Pazartesi

    Akıl Başka Aşk Başka

    Akıl "geleceğini düşün" derken, aşk" ne geleceği birader, ne zaman Azrail ile karşılaşacağını biliyor musun?" der.

    Akıl, anlık mutlulukların sonu olmadığını, bir düzen kurman gerektiğini söyler, aşk ise anı yaşaman için bastırır.

    Akıl, "kaybedeceklerini hesapla" diyerek dijkilir karşına, aşk ise gemileri yakman için ateşi tutuşturmaya kalkar eline.

    Akıl, "paran yoksa bu hayatta adam gibi bir yerin yok, beni başına topla" derken, aşk, o aklı başından almak için pusuya yatmıştır bir yerlerde.

    Akıl, sükuneti, huzuru tavsiye ederken, aşk hemen devre girer ve serüvensiz bir hayatı otların da yaşadığını fısıldar kulağına.

    Akıl, zararlı alışkanlıklardan uzak durmayı, tutkularımızı denetim altına almayı öğütlerken, aşk bu dünyada akıllı insanların değil, tutkularıyla yaşayanların arkalarında izler bıraktığına yemin üstüne yemin eder.

    Akıl, "yaşının adamı ol usta" diye gözlerini kısıp kaşlarını çatarken, aşk, "içindeki çocuğu sakın ola öldürme" diye öğüt üstüne öğüt verir.

    Akıl "içinde yaşadığın toplumun hiç değilse genel olarak normlarını kabul et" derken, aşk tam bir başkaldırıya çağırır.

    Akıl, sayısız tehlikeyi sıralayarak kendini korumanı önerirken, aşk ruhunu bile çırılçıplak soymanı ister.

    Ve sen ya aklı seçersin yada aşkı. Ancak her iki durumda da kaybedersin.
    Kendi kişiliğinin yakasını bırakmayıp, ille de birini seçmek zorunda olduğunu düşündüğün için......