2 Aralık 2008 Salı

Erkekler neden aldatır? Kadınlar neden aldatır? Aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?

Erkek ya da kadın fark etmez. Peki ama aldatmayı sadece cinsel dürtülerle açıklayabilir miyiz?

Sık sık akla gelen ama insanın başına geldiğinde, kişiye kendini neye uğradığını şaşırtan tarihin en eski suçlarından aldatma neden yapılır, çiftler birbirini neden aldatma ihtiyacı hisseder ve en önemlisi aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?

İşte kadın ve erkeğin aldatma nedenleri ve bu ’suç’un yapıldığını anlamanın yolları…

ERKEKLER NEDEN ALDATIR?

  • Cinsellik üzerine kurulu ilişkiler yaşamayı yaşam tarzı haline getirmişse.
  • Duygusal anlamda boşluk yaşıyorsa.
  • Kadınlar tarafından ilişkinin içine çekiliyorlarsa.
  • Cinsel dürtüler.

    KADINLAR NEDEN ALDATIR?
  • Duygusal boşluk yaşıyorlarsa.
  • Varolan ilişkilerinden ayrılmakta zorluk çekiyorlarsa.
  • İçlerinde büyük dalgalanmalar yaşıyor ve ilişkilerini devam ettirmekte zorlanıyorlarsa.
  • İntikam.

    ALDATILDIĞINIZI NASIL ANLARSINIZ?
  • İş hayatında birdenbire yükselir, “Sana neler alacağım sevgilim” bak bu daha başlangıç deyiverirse.
  • Cep telefonuna her mesaj gelişinde ‘Bilgi Hattı maç skoru yolluyor, yeter artık’ diye şikayet ediyorsa.
  • Telefon defterindeki erkek arkadaş numaralarında garip bir artış gözleniyorsa.
  • “Bugüne kadar bileklerinin hiç bu kadar kalın olduğunu fark etmemiştim”, “göğüslerin de sanki ufalmış gibi geldi bana” gibi yorumlar yapmaya başladıysa.
  • Ona ‘neredesin’ diye sorduğunuzda “Jandarma mısın kardeşim” diyerek sizi azarlar ve işi kavgaya kadar götürürse.
  • Akşam eve geç geldiğinde “Bıktım bu toplantılardan artık” diyerek oflayıp pufluyor, “Gel seninle şöyle başbaşa bir tatile çıkalım haftaya” diyor ve asla o tatil programı bir türlü gerçekleşemiyorsa.
  • Sürekli sizin onu aldattığınızdan paranoyaklık derecesinde şüpheleniyor ve sizin ona sormanız gereken soruları tüm incelikleriyle o size soruyorsa.
  • Cep telefonu sesi sürekli kısıksa.
  • Telefonu kapalıysa.
  • Birdenbire spora gitmeye başlamışsa.
  • Eğer bunlardan bir ya da birkaçı başınıza gelmişse, kesin olarak aldatıldığınız anlamına gelmese de şüphe etmeye başlayın.
  • 1 Aralık 2008 Pazartesi

    Bazı Kadınlar ve Bazı Erkekler

    Bazı kadınlar vardır. Baktığınızda kaşından gözünden başka şeyler görürsünüz yüzünde. Cinselliklerini çekmişlerdir gözlerine kalem diye. Başkadır bakışları. Hatta tüm halleri.Dişilik değildir , daha başka bir haldir sanki. Buram buram cinsellik kokarlar. Kıyafet değil cinselliklerini giymiş sanırsınız üstlerine. Açık veya kapalı giyinmekle ilgisi yoktur bunun. Dokunamasanız bile bakışlarınız ulaşır bedenlerine. Gezinir rahatlıkla kuytu köşelerinde. Bazı kadınlar salt cinselliklerini verir size.

    Bazı kadınlar vardır. Yoldan geçerken takılır gözleriniz. Dizine yatıp ruhunuzu ellerine bırakasınız gelir. Teninin sıcaklığında erir gidersiniz. Dingindirler, savaşmazlar dünya ile.Gözlerinin içinde bir kadının binbir halini görürsünüz. Erkek olmanın binbir halini de size yaşatırlar. Sıcaktır, şefkatlidir, bağışlayıcıdır, dişidir. Ne giyerlerse giysinler cinsellikleri değildir üzerlerindeki. Kadın olarak vardırlar, cinsellikleri sadece erkeklerine özeldir, size kapalıdır, göremezsiniz. Plajda bikinili bile olsalar ''kapalı'' kadınlardır onlar. Siz ulaşamazsınız kendileri gelmedikçe.Bazı kadınlar ''kadın''dır.

    Bazı kadınlar vardır. Hoyrattır. Acıtır.Mahveder dokunduğu yeri. Erkeğinin sahip olduklarına önem verir sadece. Ondan aldıklarına bakar, erkeğin kendisi hiç önemli değildir. Bir şey veremeyecek duruma geldiğinde ona sırtını dönmesi kolay olur bu nedenle. Hayatı paylaşmasını bilmez bazı kadınlar. Mal paylaşımını hayatı paylaşmak sanırlar çünkü.

    Bazı kadınlar vardır yine. Hayatın yükünü taşır. Yüzündeki her çizgi ayrı bir hüznü anlatır. Bilmez başka türlüsünü. Eştir, anadır, kadındır birileri için. Kendisi için kocaman bir ''sıfır'' olduğunu dert sahibi olunca görür o kadınlar.

    Bazı kadınlar vardır. Yüzüne bakınca gördüğünüz sadece falanca şirkettir. Okumuş , eğitimli, kariyer sahibi ama erkeksiz kadınlardır. Bakışlarında görürsünüz bir erkeğe teslim olmayacaklarını. Hayatlarında bir çocuğun kahkahası olmayacaktır hiçbir zaman. İçlerindeki kadının ümitsiz isyanını da görürsünüz o bakışlarda.

    Bazı erkekler vardır. Baktığınızda gördüğünüz sadece bir tomar paradır. Paradan başka bir şeye sahip olamayacak kadar acizdirler o erkekler. Emek vermeyi bilmezler. Paraları kadar sahip olmak isterler herşeye. Paraları yoksa kocaman bir ''hiç'' tirler.

    Bazı erkekler vardır. Hastadır ruhu. Zindan ederler hayatı etraflarına. Koca olamazlar, baba olamazlar, sevgili olamazlar. İlk zamanlar sıcacık sevgi dolu bir erkek sanırsınız. Hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkar canavar. O pençelerin ruhunuzu nasıl ve neden kan içinde bıraktığını anlayamazsınız bile. Kurtulmanıza da izin vermez bazen. Ondan güçlü olmanıza izin vermez. Yoketmek zorundadır. Ruhunuzu öldürür o erkekler.

    Bazı erkekler vardır. Kullanır sizi. Emeğinizi, sevginizi kullanır. Almasını bilirler sadece. Sevgi veremezler. Hayatı paylaşmazlar. O kadar nazik ve yakışıklıdır ki bile isteye teslim olursunuz. Verdikleriniz tükenince giderler, anlayamazsınız neden terkedildiğinizi.

    Bazı erkekler vardır. Erkektir, babadır, eştir, sevgilidir. Belki zengin değillerdir ama göğsüne sokulduğunuzda dünyanın en mutlu kadını olursunuz. O erkeklerin kendileri hazinedir ve siz ''bilirsiniz' ' bunu. Bakışlarında bütün dünyayı görürsünüz. Ellerini güvenle tutarsınız. Siz hayatısınızdır, bilirsiniz. Ruh eşinizdir, hissedersiniz. Bazı erkekler gerçek bir ''erkek'' tir.

    27 Kasım 2008 Perşembe

    Çift Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?

    1.Konuşmaya başladığında, aynı fikirde olduğunu kanıtlarcasına neşe içinde cümleyi
    tamamlayan o oluyorsa ya da aynı şeyi sen de yapıyorsan,
    2. Yemeye çıktığınızda ne yiyeceğini tahmin ediyor ve senin yerine sipariş verebiliyorsa,
    3. Futbol maçlarından sonra hasta olmaması için üzerine kalın bir şeyler giymesini söylemekten
    kendini alıkoyamıyorsan,
    4. Kalabalık bir grup içinde o senin yanından ayrılmıyor, senin söylediklerini dikkatle dinliyorsa,
    5.Onun zevkleri hakkındaki olumsuz eleştirini bile ona rahatlıkla söyleyebiliyorsan, o da
    çekinmeden aynısını sana yapabiliyorsa,
    6.Cep telefonuna senin numaranı kendi bulduğu lakabınla kaydettiyse,
    7.Dikkati her daim üzerindeyse, bulunduğun ruh hallerini çok iyi anlıyor,seninle konuşmaya ve
    seni anlamaya çalışıyorsa,
    8. Arkadaşların, onun hakkında konuşurken çok daha özenli ve dikkatlilerse,
    9. Ona kıyafet seçmek ya da beraber alışverişe çıkmak hoşuna gidiyorsa,
    10.Yalnızken karşılaştığın bir arkadaşın, onu senin yanında göremediği için şaşırıyor ve nerede
    olduğunu sırıtarak soruyorsa,
    11.Sizin şarkınız çalmaya başladığında, gözlerinin içi gülmeye başlıyor,sana dönüp
    gülümsüyorsa (hele ki bu, çok romantik bir aşk parçasıysa),
    12. Sana eski kız arkadaşlarından bahsetmeye çekiniyor, gerekli durumlarda konuyu en kısa
    haliyle özet geçip bunu da utana sıkıla yapıyorsa,
    13. Kazayla birbirinize dokunduğunuzda uzun süre kendinize gelemiyor ve bir domates gibi
    kızarıyorsanız,
    14. Arkadaş grubundaki erkeklerden seni kıskanıyor ve mümkün olduğunca baş başa
    buluşmalar ayarlamaya çalışıyorsa,
    15. İkinizin de cümleleri, 'ben' yerine 'biz' ile başlıyorsa,
    16. Kendini kötü hissettiğin anlarda bir tek onu görmek sana iyi geliyorsa,
    17. Sık sık seni arıyor ve nasıl olduğunu merak ediyorsa,
    18. Sana bir derdini anlatmaktan çekinmiyorsa,
    19. Birbiriniz hakkında, çocukluğunuzda başınızdan geçen üzüntülü veya neşeli olaylar da dahil
    olmak üzere bir dolu bilgiye sahipseniz,
    20. Arkadaşlarının 'siz beraber misiniz' tarzı sorularına, ne 'evet' ne de 'hayır' diyebiliyor,
    hemen yüzün kızarıveriyorsa,
    21. Gömleğinin yakasını yamuk gördüğünde bir refleksle düzeltiyor, sonra da seni 'yanlış' anlar
    düşüncesiyle yaptığından utanıyorsan,
    22. Onunla, yemeğini, eşyalarını ve hatta harçlığını paylaşmaktan çekinmiyorsan, o da sana
    karşı aynı şekilde davranıyorsa,
    23. Süslenip püslenip arkadaşlarınla buluştuğun bir gün, hiç çekinmeden herkesin içinde sana
    iltifatlar yağdırıyor ve seni şımartıyorsa,
    24. Onun erkek arkadaşlarının sana karşı daha nazik olduklarını, özellikle konuşurken seçtikleri
    kelimelere ekstra dikkat ettiklerini hissediyorsan,
    25. Kız arkadaşların, onun hakkında kötü bir şey söylememek için çaba sarf ediyorlarsa (ki
    hatasız kul olmaz, unutma),
    26. Kimsenin bilmediği sırrını tek bilen o ise, o da şimdiye kadar kimselere söylemediği özelini
    bir tek seninle paylaştıysa,
    27. Birbirinize sık sık, belki de hiç gerçekleşmeyecek en tatlı hayallerinizden bahsediyorsanı z,
    28. Ufak tefek anlaşmazlıkları nızı yakın arkadaşına anlattığında o bunu hiç ciddiye almıyor ve
    nasılsa barışacaksınız gözüyle bakıyorsa,
    29. Arkadaşlarına ondan bahsederken 'o' demen yetiyorsa, onlar da bahsedilenin kim olduğunu
    gayet iyi biliyorlarsa,
    30. Tek başına yapmaktan en keyif aldığın şeylerde artık eski tadı bulamıyor, onunla yaptığın
    her şey sana daha eğlenceli geliyorsa...

    Sen ve O Gerçekten aşıksınız demektir! Geçmiş olsun...

    24 Kasım 2008 Pazartesi

    Akıl Başka Aşk Başka

    Akıl "geleceğini düşün" derken, aşk" ne geleceği birader, ne zaman Azrail ile karşılaşacağını biliyor musun?" der.

    Akıl, anlık mutlulukların sonu olmadığını, bir düzen kurman gerektiğini söyler, aşk ise anı yaşaman için bastırır.

    Akıl, "kaybedeceklerini hesapla" diyerek dijkilir karşına, aşk ise gemileri yakman için ateşi tutuşturmaya kalkar eline.

    Akıl, "paran yoksa bu hayatta adam gibi bir yerin yok, beni başına topla" derken, aşk, o aklı başından almak için pusuya yatmıştır bir yerlerde.

    Akıl, sükuneti, huzuru tavsiye ederken, aşk hemen devre girer ve serüvensiz bir hayatı otların da yaşadığını fısıldar kulağına.

    Akıl, zararlı alışkanlıklardan uzak durmayı, tutkularımızı denetim altına almayı öğütlerken, aşk bu dünyada akıllı insanların değil, tutkularıyla yaşayanların arkalarında izler bıraktığına yemin üstüne yemin eder.

    Akıl, "yaşının adamı ol usta" diye gözlerini kısıp kaşlarını çatarken, aşk, "içindeki çocuğu sakın ola öldürme" diye öğüt üstüne öğüt verir.

    Akıl "içinde yaşadığın toplumun hiç değilse genel olarak normlarını kabul et" derken, aşk tam bir başkaldırıya çağırır.

    Akıl, sayısız tehlikeyi sıralayarak kendini korumanı önerirken, aşk ruhunu bile çırılçıplak soymanı ister.

    Ve sen ya aklı seçersin yada aşkı. Ancak her iki durumda da kaybedersin.
    Kendi kişiliğinin yakasını bırakmayıp, ille de birini seçmek zorunda olduğunu düşündüğün için......